Matematik

Matematik bir görüşe göre, insan beyninin icadıdır, bu da insanın soyut düşünebilme yeteneğinden kaynaklanır. Bir başka görüşe göre de doğanın içinde vardır ve insanların doğasındaki her şeyi gözlemesi, doğanın sırlarını keşfetme çabası olarak düşünülür.İnsanlar ezberledikleri yaşamı değil, anlayabildikleri yaşamı severler. Matematiği sevmek için de anlamak gerekir, ezberlemek değil.
Bilimin ve teknolojinin hayatımızdaki artan rolü öğrencilerin matematiksel düşünme ve matematiksel problem çözme becerilerine olan ihtiyacını artırmıştır. Bir düşünme aracı olarak matematiğin, öğrencilerin ileri iş imkanlarını, iş bulma olanaklarını ve daha temel olarak hayattan zevk alma düzeylerini artırdığı bilinci bir gerçektir. Bu doğrultuda, öğrencilerimizin yaparak ve yaşayarak öğrenmesi gerekliliği üzerinde titizlikle duruyoruz. Matematiğin soyut dünyasını somutlaştırarak daha akılda kalıcı, daha eğlenceli bir hale getirerek her şeyden önce öğrencilerin derse karşı olumlu tutum sergilemesine yardım ediyoruz. Bunun için öğrencilerin okulda,matematiğin günlük hayattaki uygulamalarını görebilecekleri fırsatlar oluşturmaya çalışıyoruz.
Matematiği tanıma ya da anlama olgusu, kişilerin anlama yeteneği kadar, öğretenin yöntemine de bağlıdır. Bu yüzdendir ki, öğrencilerimize bilgiyi kazandırmadan önce kendimiz bilgiye en kolay nasıl ulaşabileceğimiz konusunda gerekli araştırmaları yaparak yapılan analizler sonrası öğretim işlerine başlarız.
Ulu Önder Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk’ bir konuşmasında; “Matematiği kullanmayan bilimciler bilimin dışında kalır.” demiş. Bunu derken insanlara “varlıklar” arasında temel ilişkileri ve matematiğin önemini kavratabilmeyi hedeflemiştir. Bizler de bu doğrultuda öğrencileri yetiştirmeyi kendimize amaç ediniyor ve bu amaç doğrultusunda ilerliyoruz.
Atatürk Köşesi

Ansolon